30 Kasım 2008 Pazar

Ne garip huylarımız varmış.

Ne kadar doğrudur bilmem bende ağır bi muhabbet sırasında bir arkadaşımdan duymuştum.Bir insanı gördüğümüzde ilk 30 saniyede o insanın bizim için ne ifade ediceğini seçiyormuşuz.Erkekler için örnek veriyim bir bayan görüp onunla aynı masada oturunca veya aynı ortamda bulunduğunuzda onun sizin için arkadaşmı, sevgilimi, yada ikisidemi ;) olucağını 30 saniye içinde veriyomuşuz. 
Ürkütücü.
(kaynak:Başak İnal)

Ders 1-) Matematik.

Lisede yüzde doksanımızın baş belasıydı. İlk ders matematik olduğunda gitmezdik. Devamsızlık hakkımızın sınırlarını zorlardık. Mantıklı düşünenlerimiz tabi. Arada çıkardı ''ben matematiği çok seviyorum'' diyen tipler onları yoksayalım bi. Hangi akıllı insan uğraşırki, olmayan bişeyi varsayıp onun üstüne delircek kadar kafa yormak. Örnek vermek gerekirse bu çılgınlığın nerelere kadar uzandığına, şuanda en yakınımdaki insanlardan birisi olmayan bi uzayı oluşturan vektörlerle ilgili bi soru çözmekle uğraşıyodu 5 dakika önce. Sordum nabıyosun anlat bakıyım diye, açıkladı abi böyle böyle bak bunu kanıtlamaya uğraşıyorum diye. Cidden akıl karı değil ya. Bir uzay,birbirine dik vektörlerden oluşuyo,taban kümesi vermiş soruyu bile anlamadım bunlar kalmış aklımda. Zaten ortada bi uzay yok olduğunu varsayıyoruz,vektörler yok olduğunu varsayıyoruz. Üstüne bide birbirine dik olup bu uzayı oluşturduğunu varsayıyoruz,bi tabanı olduğunu varsayıp bide kümesinin elemanları olduğunu varsayıyoruz, biz ne yapıyoruz. Bu ne biçim bi olgudur tamamen yalan hiçbişey yok ortada uyduruyoruz dertsiz başımıza dert açıyoruz. Şu lanet olguya nefretimi nasıl anlatsamki, Çocuğum olsa ben matematiği seviyorum dese tedaviye gönderirim heralde.